Erdoğan: Ağustos Verilerine Göre Yıllık Enflasyon Yüzde 56’ya Yükseliyor Hayat Pahalığına Karşı Daha Sağlam Mücadele Etmemiz Gerekiyor…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ağustos verileriyle birlikte yıllık enflasyonun yüzde 56’ya çıkması, hayat pahalılığıyla daha fazla mücadele etmememiz gerektiğini gösteriyor. Kuşkusuz bu uzun, zor ve sabır gerektiren bir süreç. Birçok zorluğun üstesinden gelmiş bir yönetim, Allah razı olsun.” “Hükümetin izniyle enflasyona diz çöktüreceğimize tüm kalbimizle inanıyoruz. Karşılaştığımız sorunun ekonomik değil manevi olduğuna dikkat çekiyor. Devlet olarak bir yandan mücadele ediyoruz. Bir yandan hayat pahalılığını körükleyen psikolojik faktörler ve bu durumu fiyatlara yansıtanlar var, diğer yandan da enflasyonu düşürecek politikaları kararlılıkla izliyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı’nda yaklaşık 4 saat süren toplantının ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan şunları söyledi:
“DEMOKRASİMİZE UYGUN SİVİL ANAYASA”
“Yargı yılı açılış töreninde, ülkemiz adalet sistemine bugüne kadar yaptığımız katkıları hatırlatarak yeni Anayasa çağrımızı yineledik. Yeni yılda herkesin adalete erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğiz. İttifak ortaklarımızla istişarede bulunarak Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarıp demokrasimize yakışır bir sivil anayasaya kavuşturmak için çabayı başlatacağız.
“GÜN SONUNDA ORTAYA ÇIKAN RAKAMLAR BU OYUNU BOZDU”
Sayın Putin ile Soçi’de çok kapsamlı ve verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Başta tahıl koridoru olmak üzere pek çok insani gündemin masada olduğu bir dönemde bu toplantının değerinin tüm dünya tarafından takdir edildiğine inanıyorum. İktisatta önümüzdeki dönemin yol haritasını oluşturan orta vadeli programı yarın açıklayacağız. Ülkemizin 2023 yılı ikinci çeyreğine ilişkin büyüme rakamları açıklandı. Buna göre ilk çeyrekte yüzde 3,9, ikinci çeyrekte ise yüzde 3,8 tamamlandı. Böylece Türkiye, Kosta Rika’nın ardından ikinci çeyrekte OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranına sahip ikinci ülke olmayı başardı. Benzer bir tabloyu ikinci çeyrek ihracat rakamlarımızda da görüyoruz. Türkiye, mal ve hizmet ihracatını yüzde 2,3 artıran üç ülke arasında ikinci sırada yer alıyor. Bir diğer güzel haber ise orta, yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımızın toplam ihracat içindeki payının yüzde 40’ı aşması. Yaşadığımız deprem felaketine ve küresel ticaretteki daralmaya rağmen yakaladığımız büyüme başarısı istihdamın ve üretimin korunmasını sağladı. Birçok uluslararası kuruluş ülkemizin 2023 büyümesine ilişkin tahminlerini yukarı yönlü revize etmeye başladı. Hatta sonradan düzeltme çabalarıyla da sık sık karşılaştık. Art niyetli bazı uluslararası kuruluşlar, potansiyelimizi kavrayamadıkları için her alanda düşük rakamlar rapor ediyorlar. Ülkemizde bazı kişiler yaydıkları yanlış materyallerle destek veriyor, teşvik ediyor. Günün sonunda ortaya çıkan rakamlar elbette bu oyunu bozuyor. Öte yandan ısrarla açıklama yapan kurumların kendi itibarlarına zarar verdiği de ortada.
“AĞUSTOS AYI VERİLERİ DAHİL YILLIK ENFLASYONUN YÜZDE 56’YA ÇIKMASI, HAYAT MALİYETİNE KARŞI MÜCADELEMİZE DEVAM ETMEDİĞİMİZİ GÖSTERİYOR.”
Dünyayı ve Türkiye’yi doğru okuyup, ülkemiz ekonomisindeki son gelişmeleri tespit edip teşhis koyan, objektif ve vicdanlı çok az iktisatçıya rastlıyoruz. Niyet ve yaklaşımlar farklı olduğu için ekonomiden diplomasiye kadar hemen her alanda Türkiye yararına fikir ortaya koyan, tekliflerde bulunan az sayıda aydının olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki Türk siyasetinin muhalefet kanadındaki yetersiz ama iddialı ortam, bilim adamlarımızı ve medya mensuplarımızı zehirliyor. Evine, otomobiline, mal ve hizmetlerine ekonomik ilişkilerle açıklanamayacak fahiş fiyatlar talep ederek enflasyonla mücadelemize zarar verenleri yoldan çıkaran işte bu zehirli iklimdir. Sinsi operasyonların yoğunlaştığı sosyal medyadan etkilenerek bu akıma katılanların sayısı da az değil. Hayat pahalılığının yüksek olması nedeniyle çabalarımızın önündeki en büyük engel, bu çarpık anlayışın zehirli bir atmosfer gibi her yere yayılmasıdır. Ağustos ayı verileriyle yıllık enflasyonun yüzde 56’ya çıkması, hayat pahalılığıyla daha fazla mücadele etmememiz gerektiğini gösteriyor. Kuşkusuz bu uzun, zorlu ve sabır gerektiren bir süreçtir. Birçok zorluğun üstesinden gelmiş bir yönetim olarak Allah’ın izniyle enflasyonu dize getireceğimize tüm kalbimizle inanıyoruz.
“ÇALIŞANLARIN ÜCRETLERİNDEKİ HER ARTIŞ, PARA İNSANLARIN CEBİNE GİTMEDEN ÖNCE HER ÜRÜN VE HİZMETE KAT FAZLA YANSITIYOR”
Ülkemizde yaşam maliyeti arasındaki ilişkilere baktığımızda hammadde, ulaşım, enerji, personel, kira gibi unsurların ön plana çıktığını görüyoruz. Döviz kurundaki ve enflasyondaki artış da fiyatları doğrudan etkiliyor. Çalışanların ücretlerindeki her artış, daha para insanların cebine girmeden önce yapılan her işe ve hizmete yansıyor. Petrol fiyatlarındaki her artış etiketlere yansıtılırken düşüşler göz ardı ediliyor. Farklı yerlerde ürün ve hizmetler arasındaki uçurumun tamamen açıldığı durumlar vardır. Döviz kuru ve enflasyondaki artış oranlarının ötesinde bir fiyatlama teşvikiyle karşı karşıyayız. Bu da yaşadığımız sorunun ekonomik değil manevi olduğunu gösteriyor. Devlet olarak bir yandan hayat pahalılığını körükleyen psikolojik faktörlerle ve bu durumu fiyatlara yansıtanlarla uğraşırken, diğer yandan da enflasyonu düşürecek politikalar kararlılıkla yürütüyoruz.
“KÜLTÜR, SANAT, SPOR GİBİ ALANLARI BOZUKLUK ARAÇLARINA DÖNÜŞTÜRMEYE ÇALIŞANLARIN OLDUĞUNU GÖZLÜYORUZ”
Mesele siyasi ve ekonomik manipülasyonların ötesine geçerek halkımızın günlük hayattaki hak ve özgürlüklerini hedef alan bir küstahlığa ulaştı. Otobüslerde, yollarda, metrolarda insanlarımızı taciz edecek kadar kibirle karşılaşmaya başladık. Kültür, sanat ve spor Bu tarz alanları yolsuzluk aracına dönüştürmeye çalışanların olduğunu görüyoruz. Bu ülkeyi bir avuç azınlığın malı olarak gören kibirlilerin devri çoktan bitti. Kibir kuleleri boşuna çabalıyor. Herkes, tüm bireylerin var olma, yaşama, kendini ifade etme ve oy verme tercihlerine saygı göstermekle yükümlüdür. Başını örten, çarşaf giyen, başörtülü, sakallı, takkeli insanları sırf yabancı oldukları ve başka dil konuştukları için eleştirmek kabul edilebilir bir davranış değildir. İşinize geldiği zaman başörtülüyü de yanınıza alın, rozetinizi takın, Marmaray’da başörtülü hanımlara hakaret edin. Bu faşist zihniyet yargı önünde hesap vermeye mahkumdur.
“HERKESİN GÜVENSİZ OLDUĞU, SADECE TERÖR ÖRGÜTLERİNİN MEMNUN OLDUĞU RESİMİNİ KABUL ETMİYORUZ”
Mekke’deki Kabe ve Medine’deki Mescid-i Nebevi’den sonra üçüncü kutsal türbemiz olan Mescid-i Aksa, kirli botlarla sık sık taciz ediliyor. Herkesin tedirgin olduğu, sadece terör örgütlerinin mutlu olduğu durumu kabul etmiyoruz. Hayatın her kesimini kucaklayan, zor zamanlarında onlara destek olan bir yaklaşım benimsiyoruz. Aynı zamanda bölgenin istikrarını gözeten bir hareket tarzı izliyoruz. Kerkük merkezli tartışmalara bu perspektiften bakıyoruz. Gerçek, sağlıklı ve sürdürülebilir çözümün başta Kerkük olmak üzere bölgenin demografik gerçekliğine dayandığına inanıyoruz. Son gelişmeler endişelerimizin ve uyarılarımızın haklı olduğunu açıkça gösteriyor. Rejimin çözüm değil, sorunun parçası olma konusundaki inadı bölgedeki karamsarlığı daha da derinleştiriyor. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve demografik gerçekleri üzerinde çalışmaya devam etmeye kararlıyız. Amerika, Rusya, İran ve rejim dahil tüm tarafları bu yönde çaba göstermeye davet ediyoruz. Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği, Ermenistan’ın Kafkasya’daki provokasyonunun ve Balkanların yeniden çatışmaya sürüklenmek istediği bir dönemde, güney bölgemizin istikrarı ve güvenliği ülkemizin öncelikli gündeminde olmaya devam edecektir.
“GENÇLERİN EVLENMESİNDE KREDİ SORUNU TARAFIMIZDAN YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR”
Milletimize verdiğimiz sözleri, ülkemizin ve küresel ekonominin kurallarını dikkate alarak meydanlarda hayata geçiriyoruz. Yükseköğretimdeki öğrencilerimize olan bağlılığımız olan konuyu değerlendirdik. Son çalışmamızdan yola çıkarak her iki konuyla ilgili detayları bir sonraki toplantımızda gençlerimizle paylaşacağız. Evlenmek üzere olan gençlerimizin kredi konusunu yakından takip ediyoruz. Aile yapımızın ve geleceğimizin korunması adına değer verdiğimiz bu projeyi hayata geçirme kararlığındayız.
“ÇİFTÇİLERE DESTEKLERİ EKİM AYINDAN İTİBAREN ZİRAAT BANKASI HESAPLARINDA TANIMLAYACAĞIZ”
2024 yılında da verimliliği esas alan bir yaklaşımla çiftçiyi desteklemeye devam edeceğiz. Kasım ayı itibarıyla çiftçilerimizin Ziraat Bankası hesaplarına tahıla yönelik mazot ve gübre destekleri tanımlandı. Çiftçilerimizle güzel bir haberi paylaşmak istiyorum. Buğday, arpa, yulaf, çavdar ve çeltik üreticilerimizin Mart ayında ödeyecekleri mazot ve gübre takviyelerini Ekim 2023 itibarıyla Ziraat Bankası hesaplarında tanımlayacağız. Ödemeyi öne çekerek üreticilerimizin yanında olacağız. “Toplamda 11,5 milyar liralık destek sağlayacağız.”